Friday, September 4, 2015

Döviz Kuru Riski Nedir Nasıl Korunulur

Döviz Kuru Riski Nedir Nasıl Korunulur

Paraya aracılık eden bir sistem olan bankacılığı aslında kısaca büyük bir finansal market olarak açıklayabiliriz. Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için bankalar ,tüm müşteri segmentine hitaben, ürünlerini sergiler ve müşteriler ihtiyacı olan ürünü kullanmak için komisyon ve faiz gibi ödemeler yaparak ürünü seçip kullanır.
Bir bankanın sektörde başarılı olması için ise yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi finansal markette ürün çeşitliliğinin fazla olmasıdır. Globalleşen dünyada ülkeler arasında ki ilişkiler özellikle de ticari ilişkiler büyük önem arz ediyor. Dünyanın küçük bir köy haline geldi globalleşen dünyada ülkeler arasında yoğun bir şekilde ekonomik ve ticari ilişkiler artarken mal ve hizmet aktarımı da her geçen gün artmaktadır. İşte tam bu noktada dövize dayalı işlemlerin önemi her zamankinden daha fazla öne çıkmaktadır. Bu yazımda Döviz Kuru Riski tanımlanarak küçük örneklerle açıklandıktan sonra döviz kuru riskinden nasıl korunulabileceği ve korunmada kullanılabilecek yöntemler küçük örneklerle anlatmaya çalışacağım. 
Yazının detayına inmeden önce risk kavramını açıklamaya çalışalım. Bildiğiniz üzere finansal varlıklara sahip kişilerin ve kurum - ticari şirketlerin maruz kaldığı çeşitli riskler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi varlığın sahip olunduktan sonra geri ödenmemesi riskidir. Bir diğer risk ise finansal varlığın piyasa hareketlerine göre değerinin değişmesi, artması veya azalmasıdır. Bu noktada aklımıza hemen faiz riski geliyor ve faiz riskine ilaveten konumuzun ana teması olan döviz kuru riski gelmektedir.  

Peki döviz riski veya kur riski ne demektir?

Döviz riski kişi, kurum veya kuruluşların mevcut varlık , kar veya borçlarının işleme konu olan yabancı paraların fiyatlarında oluşan olumsuz gelişmeler sonucunda azalması olasılığıdır. Yabancı para cinsinden işlem yapan firmaların karşılaştığı bu durumda ortaya çıkan değişim ise döviz riskinin kaynağını oluşturmaktadır. Kur riski, döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin yarattığı belirsizlikten kaynaklanan zarar olasılığı. Kur riskinin asıl can alıcı kısmı ise yabancı para cinsinden yapılan işlemlerin Türk Parası cinsine çevrilmesinden sonra ortaya çıkan farkın boyutu ile alakalı. Ulusal veya Türk Parasının yabancı paralar karşısında ki değerinin değişmesi, ani hareketler ve düşüşler kur riskinin doğmasına neden olmaktadır. Özellikle de bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için kur hareketleri çok oynak olduğundan kur riski ile karşılaşma ihtimali daha fazla meydana gelmektedir.  Bu riski minimize etmek için döviz kredisi kullanan işletmelerde söz konusu olan kur riskini ortadan kaldırmak  kimi zaman kredi veren banka tarafından kur garantisi tanınması, bir başka deyişle, kredinin geri ödenmesinde de, alınması sırasında geçerli olan döviz kurunun esas alınması söz konusu olabilir.

Peki kur riskinden korunma yolları nelerdir?

Gelecekteki döviz kazancı veya döviz ödenmesinden, bu süre içerisinde döviz kurlarında meydana gelebilecek değişmeler nedeniyle zarar edilmesi ihtimali kur riskinden korunmak için çeşitli enstrümanların kullanılmasına yol açmaktadır. Hemen ilk akla gelen yöntemler ise türev ürünlerdir. Türev ürünler içinde forward, opsiyon , swap ve futures sözleşmelerini sayabiliriz. 
Forward sözleşmeleri gelecekteki bir tarihte firma tarafından teslim edilecek bir malın veya finansal arcın buna döviz dahil fiyatının ve işlem adetinin bugünden belirlendiği sözleşmedir. Yani siz geleceğe dönük riskleri şimdiden garanti altına alabiliyorsunuz. Bu üründe iki farklı pozisyondan bahsetmemiz gerekiyor. Firmalar satın alma ve satma  poziyonları olmak üzere iki türden işlem yapmaktadır. Long poziyosyon dediğimiz kavram ile ileriye yönelik belirlenmiş bir tarih ve/veya fiyattan bir finansal aracı satın alma yükümlülüğü olarak açıklayabiliriz. Short pozisyon kavramı ise satma yükümlülüğüdür. Bu işlemin en büyük dezavantajı tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde herhangi bir güvencenin bulunmamasıdır.
Gelelim bir diğer enstrümana. Futures sözleşmeler yukarıda bahsettiğimiz çekinceleri bir şekilde gidermiştir. Belirli bir nitelikteki malın veya finansal varlığın alım - satımını hükme bağlayan ve bunu standartlaştıran bir anlaşma olarak açıklayabiliriz. Bu enstrümanın aslında en öenmli amacı fiyat dalgalanmaların getirdiği belirsizliği ortadan kaldırmak ve finansal varlığın fiyatını sabitlemektedir. Futures sözleşmeleri döviz, faiz ve borsa endeksi üzerine hazırlanmakta olup alternatif sunulmaktadır. 
Bir diğer enstrüman ise opsiyon sözleşmeleridir.  Opsiyon adından da anlaşılacağı üzere, elinde bulunduran kişiye belli bir kıymeti belirli bir tarihte ve belirli bir fiyattan satın alma veya satma hakkı veren bir finansal sözleşmedir.  Bu hakka sahip olan kişi söz konusu kıymeti satın almak veya satmak zorunda değildir; fakat, alma ve satma hakkına sahiptir. Opsiyonu elinde bulunduran kişinin bir finansal varlığı alma veya satma hakkına sahip olduğu fiyat işleme koyma fiyatı olarak adlandırılır. Opsiyonun piyasa fiyatına ise prim adı verilmektedir. Opsiyon sözleşmelerini detaylandırdığımız da ise opsiyon sözleşmeleri esas itibariyle 2  farklı biçimde yapılmaktadır.  Satın alma  opsiyonu ve satma opsiyonu olarak sıralayabiliriz.   
Opsiyonlar, Amerikan ve Avrupa opsiyonları türünde olabilir. Avrupa opsiyonları sadece vade tarihinde kullanılabilirken, Amerikan opsiyonları vade tarihine kadar herhangi bir zamanda işleme konulabilir. Amerikan tipi opsiyonlar daha esnek olduğundan, bu opsiyonlara ödenen prim Avrupa tipi opsiyonlara göre daha yüksektir. 

Son olarak ise  Swap sözleşmeleri ile bilgilendirme yapmamız gerekiyor. Swap sözleşmeleri işlemin iki tarafının karşılıklı olarak ödemeleri takas ettikleri bir finansal sözleşmedir. Bahsi geçen ödemeler ise faiz ödemeleri ve döviz ödemeleri şeklinde olabilmektedir.  Swap işlemleri faiz swap’ı ve döviz swap’ı olarak iki şekilde gerçekleştirilir.      
Peki konuyu bir kaç örnek ile açıklamaya çalışalım. Farz edelim döviz cinsinden borcunuz var ve kısa vadede ödeme yapacaksınız. Nasıl bir strateji izlersiniz?
Piyasa okur yazarlığı çok önemli bu noktada. Öngörülen fiyat için bugünden forward işlemi yapılarak alım yapılır. Spot piyasada bildiğiniz üzere dolar kurunda önemli bir düşüş yaşanırsa forward kururnda da düşüşe sebep olmaktadır. Şu anda dolar kurunun yükseleceğini düşündüğümüz için avantajlı bir forward kuru ile kendimizi garanti altına alabiliriz. Doların artışından böylelikle etkilenmemiş olacağız. 
Bir başka örnek daha vererek konunun anlaşılmasını kolaylaştıralım. Farzedelim bir şirketiniz var ve ithalat yapmak istiyorsunuz. Yazımızda belirttiğimiz üzere kur riskinin baskısını en fazla ithalat ve ihracat yapan firmalar yaşıyor. Peki ithalat yapan şirket kur riski almamak için ne yapmalı?
Firmalar için sadece ithalat işlemleri için değil aklınıza gelen her türlü dış ticaret işleminde şirketler bankaları ile forward veya futures anlaşmaları yaparak riski sabitlemeli ve kur riski taşımamalıdır. Bu noktada hemen bir parantez açarak ihracat yapan firmaları da ele alalım. İhracat yapan firmalar için ise kurların avantajlı hale getirebilmek için firma bankası ile görüşerek bugüne göre , ki dolar kurunun artacağı düşünülmektedir, ihracat bedellerini forward satışı yaparak kur riskine karşı kendini korumaktadır.  Girdi maliyetleri varsa firmanın, o maliyetleri oluştuğu dönemlerde de zarardan korunmak için hamleler yapılmalıdır.
Evet özellikle bankacılık sektöründe kullanılan ve döviz kur riskinden korunma adına kullanılan enstrümanlar bu şekilde olup firmaların risk algısı, komisyon ödeme iştahlarına göre seçilen enstrümanlar değişiklik göstermektedir. Bu noktada özellikle ihracat ve ithalat yapan firmaların işlem yapmadan önce açıklamaya çalıştığımız yöntemleri mevcut bankası ve sektörün lider bankalarıyla görüşüp doğru kararı vermek önem arz ediyor. 

Döviz Kredisi Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir ?

Döviz Kredisi Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir ?

Döviz Kredisi nedir?

İhracat yapmayan, dolayısıyla ihracata bağlı döviz girişi olmayan ya da ihracat taahhüdü olmamasına rağmen döviz ihtiyacında olan firmalara, ülke dışında döviz ödemesi gereken işlemlerinde kullanmak üzere, ancak ülke içindeki harcamalarında Türk Lirası olarak kullanmak üzere, ülkemizde faaliyet gösteren bankalar tarafından döviz kredisi verilebilir.
Döviz kredileri bir yıldan uzun vadeli bir kredi çeşididir. Kredinin süresi, firmanın faaliyet konusuna göre farklılık gösterebilir.
Döviz kredisi veren bankalar, anapara, faiz ve diğer masraf karşılıklarının süresi içinde ülkeye getirilmesi konusunda gerekli önlemleri almak zorundadır. Aksi halde, Hazine Müsteşarlığı tarafından süresi içinde ülkeye getirilmeyen dövizler takip edilir ve bankalar bu konuda uyarı alabilir.
Açılan döviz kredileri, bir başka bankadaki döviz hesabına döviz kredisi olduğu açıklaması ile devredilebilir ve ülke dışı döviz ödemelerinde döviz olarak kullanılabilir.
Bankalar döviz pozisyonları elverdiği ölçüde şu şekillerde döviz kredisi açabilir:

  • İhracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin finansmanı için
  • Transit ticaretin finansmanı için
  • Finansal kiralama kanunu çerçevesinde ülkemizde faaliyet gösteren finansal kiralama şirketleri için
  • Yatırım teşvik belgesi kapsamında ülkemizde yerleşik kişiler için
  • Yurt dışında iş yapan Türk şirketlerine yurt dışındaki işleriyle ilgili olarak
  • Yatırım malları ithalatı yapan firmaların işletme ihtiyaçlarının karşılanması için
  • Bankaların kredi kartları karşılığında açtıkları döviz kredileri
  • Bankaların birbirlerine açtıkları döviz kredileri
  • Yurt dışındaki bankalara açılacak kurye ve rambursman kredileri
  • Döviz üzerinden düzenlenen çeklerin ve diğer kıymetlerin iskonto ve iştira edilmesi için
  • Elektrik enerjisi santrallerini devralacak firmalar için
  • Bakanlıkça belirlenecek esaslar dahilinde ülkemizde yerleşik kişilere açılacak döviz kredileri
Kısaca bankalar, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da sayılan kişilere, ülke dışında döviz ödemesi gerektiren işlemlerinde kullanmaları için döviz olarak, ülke içinde Türk Lirası olarak kullanılmak üzere döviz kredisi verebilirler. Bu sayılanlar dışında ülkemizde yerleşik kişilere döviz kredisi verilmesi mümkün değildir.
Döviz kredilerinde vergi, resim ve harç istisnası yoktur. Oysa ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ve döviz kazandırıcı faaliyetler gösteren firmalara, ihracatın finansmanı için ve ihracat taahhüdünün yerine getirilmesi koşulu ile ihracat döviz kredileri kullandırılıyor. Bu tür kredilerde vergi, resim ve harç istisnası bulunuyor.

Döviz kredisi kullanırken nelere dikkat etmeli?

Döviz kredisi kullanırken ilk dikkat edilmesi gereken nokta faiz oranıdır. Oysa bankalar faiz oranlarını düşük gösterebilmek için, kredi kullandırımı aşamasında talep ettikleri istihbarat ücreti, dosya masrafı, komisyon, ekspertiz ücreti ve sigorta primleri gibi harcama tutarlarını yüksek tutmuş olabilir. Sadece bankaların faiz oranlarına bakmak ve en düşük olana yöneltmek yanıltıcı olabilir. Bu nedenle doğrusu kredinin toplam maliyetine bakmaktır.
Bu arada faiz konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta da bankaların aylık faiz oranlarına değil, faizin yıllık maliyet oranına bakmaktır. Faizin yıllık maliyet oranı daha doğru bir göstergedir.
Üzerinde durulması gereken bir nokta da, şirketlerin genelde borca konu olan yabancı para cinsi üzerinden döviz kredi kullanmak istemeleridir. Oysa bu konuda doğru bir maliyet analizi yapılarak farklı döviz cinsinden kredi kullanmak da mümkündür. Bazen şirketler, faiz oranı en düşük olan para cinsinden kredi kullanmak isterler ki bu da yanlış bir uygulamadır. Genelde borçlanma maliyeti düşürülmek istenir ancak burada da doğru bir maliyet analizi yapılmalıdır.
Şirketler döviz kredisi kullanırken kredi portföyündeki döviz dağılımını dikkate almalıdır. Döviz kredisi kullanırken karar vermede kriter sadece faiz oranları olmamalıdır. Kredi portföyünde dengeli bir döviz cinsi dağılımı olması önemlidir.
Genelde kötü bir alışkanlık var. Kredi sözleşmeleri pek okunmuyor. Herşey yolunda gittiği sürece pek sorun olmaz ama en küçük sıkıntıda sözleşme maddelerinin iyi okunmamış olması, büyük sorunlar yaratabilir. Bu arada bankalarla yapılan, kredi sözleşmesi dahil her belgenin saklanması gerekir. Bankalar açısından herşey elektronik ortamda ve kayıt altında olabilir ama yine de bu belgeler banka ile sorun yaşandığında önemli olabilir.

Döviz kuru riski nedir?

Döviz kredilerinde en büyük risk kur riskidir. Kur riski, döviz kurlarında meydana gelen iniş çıkışların yarattığı belirsizlikten kaynaklanır ve bazan zarar görme ihtimali yüksektir.
Döviz kuru riski, firmanın faaliyetlerden kaynaklanabileceği gibi ülke eknomisinden de kaynaklanabilir. Kur riski yaratan firma faaliyetleri genelde, kurların değişmesinden önce üstlenilen bir yükümlülüğün, kur değişikliği sonrasında yerine getirilmek zorunda kalınmasından ortaya çıkar. Fiyatları döviz ile belirlenmiş, kredili mal ve hizmet alım satımlarında, yabancı para ile borç alıp verme işlemlerinde ya da döviz ile değeri belirlenmiş varlıkları veya diğer yükümlülükleri elde etmede kur risk söz konusu olabilir.
Kur riski, Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değerinin değişmesi ile ortaya çıkar. Bazı bankalar kur riskini ortadan kaldırmak amacı ile, kimi zaman kur garantisi verir. Bunun anlamı, kredinin geri ödenmesi sırasında, kredi kullanılırken geçerli olan döviz kurunun esas alınmasıdır.