Döviz Kuru Riski Nedir Nasıl Korunulur
Paraya aracılık eden bir sistem olan bankacılığı aslında kısaca büyük bir finansal market olarak açıklayabiliriz. Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için bankalar ,tüm müşteri segmentine hitaben, ürünlerini sergiler ve müşteriler ihtiyacı olan ürünü kullanmak için komisyon ve faiz gibi ödemeler yaparak ürünü seçip kullanır.
Bir bankanın sektörde başarılı olması için ise yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi finansal markette ürün çeşitliliğinin fazla olmasıdır. Globalleşen dünyada ülkeler arasında ki ilişkiler özellikle de ticari ilişkiler büyük önem arz ediyor. Dünyanın küçük bir köy haline geldi globalleşen dünyada ülkeler arasında yoğun bir şekilde ekonomik ve ticari ilişkiler artarken mal ve hizmet aktarımı da her geçen gün artmaktadır. İşte tam bu noktada dövize dayalı işlemlerin önemi her zamankinden daha fazla öne çıkmaktadır. Bu yazımda Döviz Kuru Riski tanımlanarak küçük örneklerle açıklandıktan sonra döviz kuru riskinden nasıl korunulabileceği ve korunmada kullanılabilecek yöntemler küçük örneklerle anlatmaya çalışacağım.
Yazının detayına inmeden önce risk kavramını açıklamaya çalışalım. Bildiğiniz üzere finansal varlıklara sahip kişilerin ve kurum - ticari şirketlerin maruz kaldığı çeşitli riskler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi varlığın sahip olunduktan sonra geri ödenmemesi riskidir. Bir diğer risk ise finansal varlığın piyasa hareketlerine göre değerinin değişmesi, artması veya azalmasıdır. Bu noktada aklımıza hemen faiz riski geliyor ve faiz riskine ilaveten konumuzun ana teması olan döviz kuru riski gelmektedir.
Peki döviz riski veya kur riski ne demektir?
Döviz riski kişi, kurum veya kuruluşların mevcut varlık , kar veya borçlarının işleme konu olan yabancı paraların fiyatlarında oluşan olumsuz gelişmeler sonucunda azalması olasılığıdır. Yabancı para cinsinden işlem yapan firmaların karşılaştığı bu durumda ortaya çıkan değişim ise döviz riskinin kaynağını oluşturmaktadır. Kur riski, döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin yarattığı belirsizlikten kaynaklanan zarar olasılığı. Kur riskinin asıl can alıcı kısmı ise yabancı para cinsinden yapılan işlemlerin Türk Parası cinsine çevrilmesinden sonra ortaya çıkan farkın boyutu ile alakalı. Ulusal veya Türk Parasının yabancı paralar karşısında ki değerinin değişmesi, ani hareketler ve düşüşler kur riskinin doğmasına neden olmaktadır. Özellikle de bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için kur hareketleri çok oynak olduğundan kur riski ile karşılaşma ihtimali daha fazla meydana gelmektedir. Bu riski minimize etmek için döviz kredisi kullanan işletmelerde söz konusu olan kur riskini ortadan kaldırmak kimi zaman kredi veren banka tarafından kur garantisi tanınması, bir başka deyişle, kredinin geri ödenmesinde de, alınması sırasında geçerli olan döviz kurunun esas alınması söz konusu olabilir.
Peki kur riskinden korunma yolları nelerdir?
Gelecekteki döviz kazancı veya döviz ödenmesinden, bu süre içerisinde döviz kurlarında meydana gelebilecek değişmeler nedeniyle zarar edilmesi ihtimali kur riskinden korunmak için çeşitli enstrümanların kullanılmasına yol açmaktadır. Hemen ilk akla gelen yöntemler ise türev ürünlerdir. Türev ürünler içinde forward, opsiyon , swap ve futures sözleşmelerini sayabiliriz.
Forward sözleşmeleri gelecekteki bir tarihte firma tarafından teslim edilecek bir malın veya finansal arcın buna döviz dahil fiyatının ve işlem adetinin bugünden belirlendiği sözleşmedir. Yani siz geleceğe dönük riskleri şimdiden garanti altına alabiliyorsunuz. Bu üründe iki farklı pozisyondan bahsetmemiz gerekiyor. Firmalar satın alma ve satma poziyonları olmak üzere iki türden işlem yapmaktadır. Long poziyosyon dediğimiz kavram ile ileriye yönelik belirlenmiş bir tarih ve/veya fiyattan bir finansal aracı satın alma yükümlülüğü olarak açıklayabiliriz. Short pozisyon kavramı ise satma yükümlülüğüdür. Bu işlemin en büyük dezavantajı tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde herhangi bir güvencenin bulunmamasıdır.
Gelelim bir diğer enstrümana. Futures sözleşmeler yukarıda bahsettiğimiz çekinceleri bir şekilde gidermiştir. Belirli bir nitelikteki malın veya finansal varlığın alım - satımını hükme bağlayan ve bunu standartlaştıran bir anlaşma olarak açıklayabiliriz. Bu enstrümanın aslında en öenmli amacı fiyat dalgalanmaların getirdiği belirsizliği ortadan kaldırmak ve finansal varlığın fiyatını sabitlemektedir. Futures sözleşmeleri döviz, faiz ve borsa endeksi üzerine hazırlanmakta olup alternatif sunulmaktadır.
Bir diğer enstrüman ise opsiyon sözleşmeleridir. Opsiyon adından da anlaşılacağı üzere, elinde bulunduran kişiye belli bir kıymeti belirli bir tarihte ve belirli bir fiyattan satın alma veya satma hakkı veren bir finansal sözleşmedir. Bu hakka sahip olan kişi söz konusu kıymeti satın almak veya satmak zorunda değildir; fakat, alma ve satma hakkına sahiptir. Opsiyonu elinde bulunduran kişinin bir finansal varlığı alma veya satma hakkına sahip olduğu fiyat işleme koyma fiyatı olarak adlandırılır. Opsiyonun piyasa fiyatına ise prim adı verilmektedir. Opsiyon sözleşmelerini detaylandırdığımız da ise opsiyon sözleşmeleri esas itibariyle 2 farklı biçimde yapılmaktadır. Satın alma opsiyonu ve satma opsiyonu olarak sıralayabiliriz.
Opsiyonlar, Amerikan ve Avrupa opsiyonları türünde olabilir. Avrupa opsiyonları sadece vade tarihinde kullanılabilirken, Amerikan opsiyonları vade tarihine kadar herhangi bir zamanda işleme konulabilir. Amerikan tipi opsiyonlar daha esnek olduğundan, bu opsiyonlara ödenen prim Avrupa tipi opsiyonlara göre daha yüksektir.
Son olarak ise Swap sözleşmeleri ile bilgilendirme yapmamız gerekiyor. Swap sözleşmeleri işlemin iki tarafının karşılıklı olarak ödemeleri takas ettikleri bir finansal sözleşmedir. Bahsi geçen ödemeler ise faiz ödemeleri ve döviz ödemeleri şeklinde olabilmektedir. Swap işlemleri faiz swap’ı ve döviz swap’ı olarak iki şekilde gerçekleştirilir.
Peki konuyu bir kaç örnek ile açıklamaya çalışalım. Farz edelim döviz cinsinden borcunuz var ve kısa vadede ödeme yapacaksınız. Nasıl bir strateji izlersiniz?
Piyasa okur yazarlığı çok önemli bu noktada. Öngörülen fiyat için bugünden forward işlemi yapılarak alım yapılır. Spot piyasada bildiğiniz üzere dolar kurunda önemli bir düşüş yaşanırsa forward kururnda da düşüşe sebep olmaktadır. Şu anda dolar kurunun yükseleceğini düşündüğümüz için avantajlı bir forward kuru ile kendimizi garanti altına alabiliriz. Doların artışından böylelikle etkilenmemiş olacağız.
Bir başka örnek daha vererek konunun anlaşılmasını kolaylaştıralım. Farzedelim bir şirketiniz var ve ithalat yapmak istiyorsunuz. Yazımızda belirttiğimiz üzere kur riskinin baskısını en fazla ithalat ve ihracat yapan firmalar yaşıyor. Peki ithalat yapan şirket kur riski almamak için ne yapmalı?
Firmalar için sadece ithalat işlemleri için değil aklınıza gelen her türlü dış ticaret işleminde şirketler bankaları ile forward veya futures anlaşmaları yaparak riski sabitlemeli ve kur riski taşımamalıdır. Bu noktada hemen bir parantez açarak ihracat yapan firmaları da ele alalım. İhracat yapan firmalar için ise kurların avantajlı hale getirebilmek için firma bankası ile görüşerek bugüne göre , ki dolar kurunun artacağı düşünülmektedir, ihracat bedellerini forward satışı yaparak kur riskine karşı kendini korumaktadır. Girdi maliyetleri varsa firmanın, o maliyetleri oluştuğu dönemlerde de zarardan korunmak için hamleler yapılmalıdır.
Evet özellikle bankacılık sektöründe kullanılan ve döviz kur riskinden korunma adına kullanılan enstrümanlar bu şekilde olup firmaların risk algısı, komisyon ödeme iştahlarına göre seçilen enstrümanlar değişiklik göstermektedir. Bu noktada özellikle ihracat ve ithalat yapan firmaların işlem yapmadan önce açıklamaya çalıştığımız yöntemleri mevcut bankası ve sektörün lider bankalarıyla görüşüp doğru kararı vermek önem arz ediyor.