Birkaç hafta
önce yazmış olduğumuz “Network
Marketing Şirketleriyle Titan Saadet Zincirlerini Nasıl Ayırt Ederiz?”
başlıklı yazımızı hazırladığımız dönemde karşılaştığımız ve konu aldığı Mega
Holding firmasına dair haklı ve ciddi eleştiriler getirirken, bütün bir network
marketing camiasını da aynı kefede değerlendirme hatasına düştüğünü
değerlendirdiğimiz bir yazıyı bugün blogumuza almak istiyoruz. Genelleme o
kadar büyük ki, yazının daha başında yazılan;
“Bu titan
zincirlerinin adı ‘Network Marketing’.
Network
Marketing esasen ‘pazarlama’ işi yapıyormuş gibi gözüken ‘bir
titan zinciri’.” ifadeleri yazının başlangıcından hemen sonra çok büyük bir hataya düşüldüğünün
göstergesi olmaktadır. Oysa ki, yazının ilk cümlesinde yer alan, “Cemal Adem, Network Marketing adı altında titan
zinciri oluşturan şirketleri ifşa ediyor...” ifadesi yazıyı yazanların ‘network marketing’ ile ‘titan
zinciri’ arasındaki farkları bildiği ve ikisini birbirinden ayrı tuttuğu
izlenimi vermektedir. Ancak yazarımızın, makalenin girişinde yazdığı konularda
biraz kafa karışıklığı yaşadığı anlaşılsa da makalenin geri kalanında
vurguladığı konularda kesinlikle haklı olduğu görünmektedir.
Evet, bu değerlendirmeden sonra yazının kendini aşağıya alıyoruz..
“Mega Holding Bir Titan Zinciri mi?
Cemal Adem, Network Marketing adı altında titan
zinciri oluşturan şirketleri ifşa ediyor...
Bu yazımızda, dünyada
olduğu gibi ülkemizde de yayılan ‘ticari’ görünümlü ‘titan’
zincirlerini ifşa etmek istiyoruz.
Bu titan zincirlerinin adı
‘Network Marketing’.
***
Network Marketing
esasen ‘pazarlama’ işi yapıyormuş gibi gözüken ‘bir
titan zinciri’ .
Sisteme üye olmak için
-ihtiyacınız olmasa da- bir ürünü satın almak zorunda kalıyorsunuz.
Şirketin pazarladığı ürünü
satın almanızın amacı ise diğer ‘saf ve çalışmadan kolay yoldan zengin
olma hayalleri kuranları’ sisteme dahil edip onların üzerinden para
kazanmak.
Sakın yanlış
anlamayın.
Bu bir ticaret değil.
Zira ürünü diğer insanlara
pazarlarken bile ürünü övmekten ziyade zincire dahil olarak ne
kadar zengin olunabileceğinden dem vuruluyor.
Yani bu bir titan zinciri fakat
‘ticari’ bir maskeyle kendisini hem gizliyor hem de kanunen
korunmuş oluyor.
Özetle, katılımcıların
esas amacı ‘’ticaret’’ yapmak değil ‘’sisteme üye kazandırmak’’,
saadet zincirinin büyümesini sağlamak.
***
Mega Hldg. bu işi yapan parazit kurumlardan biri.
Sistemleri ise şöyle
işliyor:
Adamın biri size geliyor ve
web sitesi kurum paketini KDV’siyle 280 dolara satmaya çalışıyor.
Elbette sattığı üründen çok
bu ürünü satın alınca başlayacak olan ‘üyelik sistemini’ ve sistemin getireceği
muhteşem zenginliği anlatıyor.
Bu arada sakın yanlış
anlamayın. Size site falan dizayn etmiyorlar.
Sadece sitenin ismini satın
alıp size nasıl site kurulacağını öğretiyorlar. En basit şekliyle.
Kısacası 500TL böyle bir
ürün için çok çok fazla.
Zaten
amaç da ‘ticaret’ yapmak -yani web sitesi kurum sektörüne girmek- değil.
Siz 280 doları,
ileride zincire ekleyeceğiniz üyelerden kazanacağınız paraların hayaliyle
ödüyorsunuz.
Yoksa amacınız gerçekten
adınıza site yaptırmak olsa bu adamların yaptırdığı siteyi 100TL’ye
yaptırabilirsiniz.
****
Diyelim 280 dolara ürünü
aldınız ve ‘’üye’’ oldunuz.
Ondan sonra, sizden 2
kişiye daha ürünü satarak üye yapmanız isteniyor.
2 üyeye 560 dolarlık malı
sattığınızda size 20 dolar veriyorlar.
Bu 2 üye de başka üyeler
bulup ‘zinciriniz’ toplam 10 üyeye ulaştığında 160 dolar
kazanıyorsunuz.
Cebe indirdikleri para 2800
dolarken size 160 dolar veriyorlar.
Ama diyorlar ki sabret
kazanan sen olacaksın.
Bu böyle devam edip
sizin zinciriniz ne kadar büyürse o kadar çok para kazanmış
oluyorsunuz.
Zinciriniz 250 üyeye
ulaştığında ise bonus 1000 dolar veriyorlar.
Ve zincir büyüdükçe
kazancınızın ‘matematiksel’ olarak milyon dolarlara kadar gelebileceği
hayaliyle özellikle gençleri avlıyorlar.
Her üye olan kişi de diğer
kişilere ürünü satarken ‘bu hayalleri’ pazarlıyor, ürünün kendisini
değil.
***
Lakin bu zinciri ancak
belli bir azınlık büyütüp para kazanırken (yani piramitin en üsttekileri) geri
kalanların çoğu pes ediyorlar ve şirkete kazandırdıkları binlerce
dolarla saf dışı kalıyorlar.
Kısaca sistem böyle
işliyor.
Ve bu zavallılar sanki bir
ticaret yapıyorlarmış gibi mutlular…
Utanmadan da amacımız hiç
çalışmadan çok para kazanmak diyebiliyorlar…
Boş hayallerle de özellikle
üniversite gençlerini ağlarına düşürüyor ve üsttekiler büyük vurgun
vuruyorlar.
Alttakiler ürünü satıyor,
satış yapıyor. Piramidin üstündeki ‘beyefendiler’ ise aynı bir
parazitin başka bir canlının üzerinden beslendiği gibi başkalarının
alın terlerinden semirtiyorlar.
Sonra da ticaret adamı
sıfatıyla geziniyor, konferanslar veriyor, kitaplar yazıyorlar.
***
Ayrıca,
gençleri kandırmak için büyük otellerde şatafatlı sunumlar yapıyorlar.
Bu sunumları da başarılı
olmuş birkaç kişiye yaptırıyorlar.
Sunucular nasıl rahat bir
yaşam sürdürdüklerini, bütün gün hiç çalışmadan paranın banka hesaplarına
aktığını, aldıkları arabaları, seyahat ettikleri ülkeleri ballandıra ballandıra
anlatıyorlar.
Utanmadan da gerçekten!
üretim yapan çiftçi, öğretmen, esnaf gibi grupları fazlaca emek sarf etmelerine
rağmen kazandıkları az paradan ötürü aşağı görüyorlar.
Bakın biz hiçbir şey
yapmadan, yattığımız yerden onlardan çok daha fazla kazanıyoruz diye
böbürleniyorlar.
Onları dinleyen fakir ve
hayal dolu üniversite öğrencileri de gaza geliyor ve hayallerindeki rahat
yaşama ulaşma arzusuyla sisteme dahil oluyorlar.
Lakin çoğu kısa bir süre
sonra sistemden ayrılmak zorunda kalıyor.
***
Zira ‘üyeler’ sisteme
her yılın başında 280 dolar ödemek zorunda.
Yani zincirleri 40-50
üyeyi bulsa bile ancak ödedikleri bedeli çıkarabiliyorlar.
Tabii bu da ticaretin bir
parçası!!!?
O olağanüstü web sitesinin
tekrar gözden geçirilmesi için ödenen bedel..
Yoksa üyelik bedeli
değil!!!
Böylece zaten otomatik
olarak birçok kişi tekrar bu bedeli ödeyemeyerek sistemden ayrılmak zorunda
kalıyor..O ayrılanların kazandırdıkları üyelerin parası da piramidin üstündekilerin
cebine akmış oluyor.
Yazık bu insanlara..
Parazitten bile düşükler
ama kendilerini göklerde görüyorlar.
Yazık..
Bu hayal tacirlerini devletin uyanıp durdurması mutlaka ve mutlaka zorunludur.
***
İblis’in, Adem babamızı ve
Havva annemizi sonsuz bir krallık ve zenginlikle kandırması gibi bu şeytani
varlıklar da özellikle gençleri zenginlik ve rahat yaşam vaatleriyle
kandırıyorlar.
İnsanoğlunun zaaflarından
biri fazla çalışmadan rahat bir yaşam sürme arzusu. Buna ben ‘cenneti dünyaya
taşıma sendromu’ diyorum.
İşte kolay yoldan cennete
ulaşmak isteyenler de bu tuzağa düşüyorlar.
***
Özetle;
Ticarette bir
mal ihtiyaç sebebiyle veya başkasına tekrar satmak için alınır. Oysaki bu
sistemde mal, malın kendisine duyulan ‘gerçek’ bir ihtiyaç sebebiyle satın
alınmamakta.
Amaç zincire dahil olabilmek ve bu zinciri büyütebildiğin kadar
büyütebilmek.
Kanunlardan
kendilerini korumak için ‘ürün’ satışı yapıyor gözüküyorlar.
Ama aslen
‘üyelik’ ücreti alıyorlar.
Kısacası bu
ticaret yapıyormuş gibi gözüken sistem aslında piramit titan zincirinden başka
bir şey değildir.
Bu tuzaklara
düşmeyelim.
İnsan için en güzel şey alnının
teriyle kazandığı helal paradır…”
Alıntı Kaynağına Gitmek İçin Tıklayınız.
Yalan, dört nala gider; gerçek, adım adım yürür. Fakat gene de vaktinde
yetişir.
Norveç Atasözü
Özgürlüğe Giden
Yolda Buluşmak Dileğiyle..
No comments:
Post a Comment